Sivil Toplum alanında faaliyet gösteren aktörleri her ay bir araya getirmeyi ve iyi örnekleri çoğaltmayı hedefleyen Sivil Toplum Buluşmaları serisinin Şubat ayı konuğu Pikan Ajans’tan Erkan Demir, konumuz sürdürülebilir düzenli bireysel bağış kampanyalarıydı.
Bugüne dek çalışmalarıyla çok sayıda sivil toplum kuruluşunun iletişim ve kaynak geliştirme sürecine katkı sunan Pikan Ajans, kurucularının sivil toplum alanında çalıştıkları dönemde sürekli olarak karşılaştıkları sorunlardan hareketle yola çıkıyor. Yerel kurumların kendi içlerinde çözemedikleri bu sıkıntıları, kendileriyle aynı dili konuşan bir ajans aracılığıyla çözmelerini amaçlıyor.
Pikan Ajans’ın kurucularından Erkan Demir ile bu alandaki tecrübelerinden yola çıkarak sürdürülebilir bireysel bağış programlarının önemini ve bu programları yürütürken nelere dikkat edilmesi gerektiğini konuştuk.
Neden sürdürülebilir bireysel bağış programları?
Sürdürülebilir düzenli bireysel destek programları hangi destekçinizden ne kadar bağış geleceğini önceden bilmenize ve önünüzü görerek çok daha gerçekçi projeler geliştirmenize imkan verir.
Demir’e göre düzenli bireysel destek programları sadece maddi kaynak sağlama amacı gütmez. Sorunların çözümü ile ilgili olarak görünür olmanızı sağlar. Asıl mesele, projelerinizi gerçekleştirmenizi sağlayacak destekçi sayısına ulaşmanın yanında bir kitle, bir kamuoyu oluşturabilmektir. Bu kitleyi oluşturduktan sonra kurum olarak çözüm üretmeye çalıştığınız alanın temsilcisi haline gelebilirsiniz.
Başka bir ifadeyle kaynak geliştirme temel bir iletişim yöntemidir ve etkileri çok farklı olabilir. Yürüttüğünüz kampanya neticesinde kişiler size doğrudan maddi destek sunmamış olsalar bile sizi sosyal medyadan takip edebilir ya da çalışmalarınızda bizzat yer alabilirler.
Demir, tam da bu nedenle iletişim ve kaynak geliştirmenin birbirinden ayrılamayacağının altını çiziyor: “Kamuoyu oluşturabilmek için bir hikayeye ihtiyacınız vardır ve bu hikayeyi de kampanya aracılığıyla insanlara ulaştırırsınız. Kampanyadan yola çıkar; kurum olarak amacınızı, ne için çaba sarf ettiğinizi insanlara net bir şekilde aktarırsınız.”

Nelere dikkat etmek gerekiyor?
- Öncelikle kurum olarak hangi meseleye çözüm sunmak istiyorsunuz, bunun net olması ve çözüme dair bir projeyle insanların karşısına çıkmanız gerekiyor.
- Sorma cesareti göstermek çok önemli. Destek istemek aynı zamanda kurumunuzun amacını da net bir şekilde anlatma fırsatı. Bu nedenle “hayır” cevabı önemli değil, önemli olan döngüyü nasıl kurduğunuz. İlk aşamada yalnızca sosyal medyada çalışmalarınızı takip eden bir kişi, bir sonraki yıl size destek olmaya karar verebilir.
- Kurumsal destekçilerle kıyaslandığında bireysel destekçilerle şeffaf bir iletişim kurmak biraz daha zahmetli olabiliyor. Birkaç kişi yerine oldukça geniş bir kitleye hesap verebiliyor olmanız gerekiyor. Bu nedenle kampanya süresince kimlerle iş birliği halinde olacağınız, ne kadar süreyle kampayayı yürüteceğiniz, çıktıları hangi kanallardan nasıl paylaşacağınız sorularının cevabını önceden düşünmek, planlamak gerekiyor.
- Açık olmak, şeffaf olmak ve talep etmek tüm bu iletişim ve kaynak geliştirme sürecinin temeli. Düzenli aralıklarla çalışmaları raporlamak ve destekçilerle paylaşmak güven kazanmanız ve desteğin sürdürülebilirliği açısından elzem.
- Kampanyanızı yürütürken “Nasıl bir kültürün içindeyiz ve stratejimiz ne olmalı?” sorusunu sürekli olarak sormak ve gerektiğinde güncellemeye gitmek gerekiyor.
Etkinliğin video kaydına aşağıda ulaşabilirsiniz.
Sivil toplum buluşmaları serisi kapsamındaki tüm etkinlikleri Raklet etkinlik sayfasından takip edebilir, kaydınızı yaptırabilirsiniz. Sosyal medya paylaşımlarında bulunmak isterseniz #siviltoplum #siviltoplumbulusmaları hastaglerini kullanabilirsiniz.
Netsquared Istanbul iletişim ağına dahil olup etkinliklerimizle ilgili tüm güncel haberlere erişebilirsiniz.